20 Saniyelik Deprem: Saatlerce Süren Sessizlik

Bir Depremden Fazlası...

23 Nisan 2025’te, İstanbul sadece 20 saniye sallandı. Depremin büyüklüğü 6.2 idi ve can kaybı yaşanmadı. Ancak o kısa sarsıntı, şehirde saatler sürecek bir iletişimsizlik krizini başlattı.

Cep telefonuna sarılan milyonlarca kişi aynı gerçekle yüzleşti: “Arama başarısız oldu.”

İstanbul depremi sonrası iletişim kesintisini anlatan çağrı başarısız görseli

Bu sadece bir teknik aksaklık mıydı? Yoksa yaklaşan büyük İstanbul depremine karşı ne kadar hazırlıksız olduğumuzu gösteren bir işaret mi?

Toplumsal Hafızada Tekrar Eden Bir Travma

Kahramanmaraş'tan İstanbul'a Aynı Kırılma
2023'teki Kahramanmaraş depreminde de benzer bir iletişim felci yaşanmıştı. O zaman enkaz altındaki binlerce insan yardım beklerken, telefon hatları çökmüş; yakınlarına ulaşamayan insanlar sosyal medya ve uygulamalarla seslerini duyurmaya çalışmıştı.

Bugün ise, görece hafif bir depremde bile sistemin çökmesi, hafızalardaki bu travmayı yeniden gün yüzüne çıkardı.

X’te Yankılanan Öfke: “Bu Bir Altyapı Sorunu Değil, Güven Sorunu”

Depremin ardından sosyal medyada tepkiler dalga dalga yayıldı. Binlerce kullanıcı, en çok ihtiyaç duyulan anda susan telefon hatlarını eleştirdi:

  • @tolga***: “Yahu siz ne işe yararsınız? İnsanlar sevdiklerine ulaşamıyorsa, sizin orada olmanızın anlamı ne?”
  • @thewiz***: “20 saniyelik depremde bile hatlar yoktu. Büyük İstanbul depreminde ne olacak?”
  • @0xRem***: “Bu artık tesadüf değil. Sistem her defasında çöküyorsa, çalışmıyor demektir.”

Bu paylaşımlar, sadece öfkeyi değil, derin bir güvensizliği de gözler önüne serdi. Çünkü burada mesele sadece bağlantı değil, insanların hayatlarının bir sinyale bağlı olması.

Deprem Küçüktü, Kesinti Büyük: Neden Bu Kadar Kırılganız?

20 Saniyelik Sarsıntının Ardından Gelen Saatler
Deprem sonrası herhangi bir ciddi bina hasarı ya da can kaybı yaşanmadı. Ancak iletişim hatlarının bu kadar kolay çökmesi, Türkiye’nin en büyük şehrinin altyapısının ne kadar zayıf olduğunu gösterdi.

Reuters’ın haberine göre hatların çökme nedeni “aşırı yüklenmeydi.” Bu açıklama, sistemin normal dışı bir duruma karşı hiçbir esnekliğe sahip olmadığını ortaya koyuyor.

Operatörlerden Gelen Açıklamalar...

Diyecek bir şey bulamıyorum... Yorumu size bırakıyorum.

Asıl Sorun: Neden Her Seferinde Hazırlıksız Yakalanıyoruz?

  • Altyapı Eksiklikleri: Türkiye'deki baz istasyonları sayıca yetersiz ve afet senaryolarına göre yapılandırılmamış durumda. Kimi bölgelerde birkaç istasyon, binlerce kullanıcıya hizmet vermek zorunda kalıyor.
  • Rekabetin Azlığı ve Tekelleşme: Telekomünikasyon sektörü sınırlı sayıda oyuncuya sahip. Bu da hizmet kalitesini artıracak doğal rekabeti ortadan kaldırıyor.
  • Denetim Zafiyeti: BTK gibi düzenleyici kurumların yaptırımları çoğu zaman ya geç geliyor ya da yetersiz kalıyor. Şirketler altyapı yatırımı yerine kâr odaklı hareket ediyor.

Peki Çözüm Ne Olabilir?

Bireysel Düzeyde Alınabilecek Önlemler
  • Aileler, acil durumlar için alternatif iletişim planları oluşturmalı.
  • Deprem çantalarına telsiz veya güç bankaları gibi acil iletişim araçları eklenmeli.
  • WhatsApp ve Signal gibi uygulamalar bir çözüm olarak önerilse de, benzer bir durumu Hatay’da yaşadığım için şunu söyleyebilirim: İnternet altyapısı da çökerse bu yöntemler yetersiz kalıyor. Bu nedenle daha sağlam çözümlere ihtiyacımız var.
Toplumsal ve Kurumsal Adımlar
  • Operatörler, afet senaryolarına uygun bir altyapı yatırımı yapmalı.
  • BTK daha etkin bir denetim mekanizması kurmalı.
  • Yeni iletişim sağlayıcılarının pazara girmesi teşvik edilmeli.
  • Starlink gibi uydu temelli sistemler Türkiye’ye hızla entegre edilmeli. Bu, afet zamanlarında kopan iletişim zincirine alternatif olabilir.
  • Toplum, sosyal medyada bu konuda daha örgütlü ve bilinçli bir talepkârlık sergilemeli.

Sonuç: Büyük Depreme Hazır mıyız?

İstanbul'daki bu son deprem, belki yapıları değil ama sistemleri ciddi şekilde sarstı. 6.2 büyüklüğündeki ve sadece 20 saniye süren bir sarsıntı bile iletişimi saatlerce kesintiye uğratıyorsa, 7.5 büyüklüğündeki büyük İstanbul depreminde neyle karşılaşacağımızı hayal bile edemiyoruz.

İletişim altyapısı bir lüks değil, hayatla ölüm arasındaki çizgidir. Artık bu çizginin bu kadar kolay kopmasına izin vermemeliyiz.

Sen Ne Düşünüyorsun?
Büyük İstanbul depremine hazır mıyız? Telefon hatları çöktüğünde, sevdiklerine ulaşamamak nasıl bir his olurdu?
Düşüncelerini yorumlarda paylaş, birlikte sesimizi duyuralım.

Merak ettikleriniz mi var, yoksa fikrinizi mi paylaşmak istiyorsunuz? Görüşlerinizi bekliyoruz! ✍️

Daha yeni Daha eski